22 Nisan 2011 Cuma

Kaldığımız Yerden

Blogumun (tabii tüm blogların) saçma sapan bir nedenle devlet tarafından engellenip, bir de "bu site mahkeme kararıyla kapatılmıştır" yazısından sonra ne oldu diye bakmayı da bırakmıştım.Bugün, öylesine denedim. Açılmış yeniden...
Daha önce bahsetmiştim, yazmak da bir sürü başka şey gibi, insanın yaptıkca yapası gelen birşey. Ara verince soğuyor.
Bu zorunlu arada kim bilir neler geçti aklımdan, gönlümden, içimden... İçinden mutlaka yazabileceklerim vardı. Yazınca geçecek olanlar, yazsan da geçmeyecek olanlar...

Bahar geldi. Hava hala karanlık, buz gibi olsa da yollar inadına yemyeşil, yol kenarlarında papatyalar, katırtırnakları, ağaçlar çiçek çiçek.
Mevsimlerin en umut vereni, bahar!
Herşeye yeniden başlamak mümkün... (Mümkün mü?)

Elbette bugünlerde Murathan Mungan'ın yeni romanını, Şairin Romanı'nı okuyorum. Büyük tutkuyla, mutlulukla, okuduğum her satırı severek, içim titreyerek.

O yüzden bugünkü yeniden başlama şerefine, Şairin Romanı şeferine bir şiir var.

Şimdi belki benim gibi ölesiye yalnızsındır
Uçan kuşları gözlemektesindir tek başına
Çamların yeşiline dalmış gitmiştir gözlerin
Radyo dinliyorsundur ya da susarak
Bir kitabı okumaya çalışıyorsundur kim bilir

Sonsuz güzellikte bir aşk düşünüyor olabilirsin
Belki de anılarını deşiyorsun bir olmazın
Bir açmazı derinden derine kurcalar gibi
Bir kahve içmeyi bir elma yemeyi kurarak
Saatine bakıyor olabilirsin uykulu gözlerle
Çocukların oyununa dalmış gitmiş olabilirsin

Mahpus gibi tutsak gibi belki köle gibi
Yarını olmamak gibi bir duygu içindesindir
Belki de kendini bağışlamıyorsundur
Benim hiç bilmediğim bir şeylerden ötürü
Kırık trenler gibi öylece kalakalmışsındır
Kalkıp gidip çekirdek almayı düşünüyorsundur
Ya da uyumak istiyorsundur her şeyi unutmak için
Belki sen de benim gibi ölesiye yalnızsındır

Afşar TİMUÇİN/Sanılar



Kitap: Şairin Romanı (Mutlaka!)