8 Haziran 2014 Pazar

Yıldızların Aksi

Rüyalarım pek canlı, pek heyecanlı yine. Üstelik üst üste gördüğüm rüyalar var. Rüya ne değişik bir deneyim. Bazıları hepten gerçek gibi. Uyanınca bir süre adapte olamıyorsun. Öfkeliyim rüyalarımda. Silahla ateş ediyorum kimisinde, kimisinde birden dökülüyor ağzımdan sözcükler... Sonra, rüyada birden bire yaşadığım bir pişmanlık! Bir de rahatlama! İki duygunun ikisi de! Aklını oynatır insan uzun sürse... Hem korku, endişe (galiba pişmanlık dediğim bu) "Eyvah, ne yaptım ben... Şimdi ne olacak?"  duygusu, hem bir "ohhh be, nihayet! İşte bu!" hali.
Sonra uyanıyorum. Daha fenası, kendimi bu ara pek rahat, pek sakin sanıyorum. Karanlıkta kalmış yine bir şeyler. Olur ya öyle, insan en apaçık olana kör olur illa ki...
Pilatese verdim kendimi. İyi geliyor hem bedene hem ruha. Yürüyüşler yapılmaz oldu. Ondan mı ruhumun kararsızlığı acaba? Geçen gün katıldığım bir kongrede söylediler bilimsel olarak da ispatlanmış yürüyüşün asıl ruha iyi geldiği. Ben kalkıp yürüyeyim azıcık. Belli ki vakittir.

"Şu deredeki su kaç kere değişti, biliyor musun? Ama yıldızların aksi hep yerinde." Rumi

Not: Teraziler için mutlu günleri müjdeli Susan Miller. Bekliyoruz, heyecanla.
Haftasonu nefis bir Çeşme sonrası fena bir mide hasarı, toparlanmaya çalışmaca.
Planlar, programlar...
Yaz...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder