4 Haziran 2014 Çarşamba

Yaradanın var bir bildiği

Çok gülerim ben. Kolay gülerim, yüksek sesle gülerim. Kızım (tabii ki) utanıyor benden. Ben güleceğim diye ödü kopuyor.

Çok zamandır üzerinde bir gölge olmadan, kahkahayla gülmek zor. Yas, öfke, çaresizlik, acı hakkında yazmayacağım. Hepsinin hakkıyla yaşandığı bir yerde, bir zamandayız. Ben olana değil, olmayana öfkeliyim. Ben değişmeye direnmeye, öğrenmemeye ama en çok bu düzene öfkeliyim.

Hakikatin görünenle görünmeyen arasında bir yerde olduğuna inancıma sıkı sıkı sarılmış, olanda da olmayanda da hikmeti aramaya gönüllüyüm. Yine de babasının mezarı başında hıçkıran bir dünya güzelini görünce ardındaki hikmeti göremedi gönül gözüm... Dünya gözüm de iyi görmez benim. Öyle bir karanlıkta kaldım. Sabır, tüm erdemlerin en önde gideni, nerede biter, nerede aymazlığa döner...

Sonra... Sonrası malum. Elbette,  "hayat devam ediyor" klişesiyle, pek bir arsız, yüzsüz kaldığımız yerden...

Hayat dediğimiz Mine Kırıkkanat'ın yeni kitabı, bir pazartesi-bir cuma, Maleficent, yaz tatili planları,      dünyanın ennnn önemli işleri, tükenmişlikle- ha bi gayret, okulun sonu, ...
Arada bir kediden, bir balıktan, bir karıncadan farkım olmadığını unuttuğum anlar. Öyle ya, çok mühim işleri, dertleri, telaşları olan biriysem elbet fasülyeden mühim bir şeyimdir. Ööleyim. Diil miyim?
Nası yani? E o zaman niye bu  telaş?  Bu kalıcı hasar ne zaman oluyor? Yok mu bi çaresi?

Kızım piyano çalıyor evde, her fırsatta. Öyle güzel çalıyor ki...

Etrafta her şey hem tümden değişiyor hem hep aynı. Bu şizofrenik hale kapılıp gidiyorken her şey yolunda. Bazen uykudan uyanmış, nerede olduğunu bilememiş gibi, bazen nefis bir rüyanın tam ortası, bazen mevsim değişmiş, fark etmemişsin ayazda kalmışsın sanki... Bazen baharın en aydınlık günü. Mevsimlerin hepsi, gölgelerin her tonu, güneşin sıcağı, yağmurun ıslağı, gökkuşağının her rengi...

Var gönlümün bir muradı. Yaradanın bir bildiği de var... Benim bildiğimle yaradanın bildiği bir olsa... O da kısmet olsa, en güzeli olsa...

Olur belki...









2 yorum:

  1. uzun zamandır beklediğim yazı.Herseye ragmen umut dolu bitmesi bu yazilarin nasil bir ferahlik ve hersey guzel olacak hissi yaratiyor anlatamam.Rutinler sıkıntılar hep ayni farkli farklı kalplerde ayni sekilde bazen işin icinden cikamadiginda ortak oldugunu bilmek en buyuk teselli

    YanıtlaSil