23 Ocak 2011 Pazar

Kimsiniz?

2011'in neşesi olacak gelişmeyi açıklayarak başlamalıyım. "Neşe" ve "kesin değil" deyince bir bebek haberi çağrıştığını, "hala oluyorum" anlamı çıktığını hiç düşünmemişim. Haber bu değildi. Eski işyerimde yıllarca birlikte çalıştığım, çoook sevdiğim arkadaşımla birlikte çalışmaya başladık. Bana ne kadar iyi geldi anlatamam.

Ne arar insan hayatında? İş yerinde? Şirketin büyüklüğü mesela insanın kendisini daha "büyük" hissetmesine sebep olur mu? Geldiğimiz mevki midir başarımızın tarifi? Kazandığımız para mı?

Sahi, nedir bizi tarif eden?

İşimiz değilse, eşimiz mi? Evimiz, oturduğumuz semt ya da site mi? Nereli olduğumuz mesela... Ya da tuttuğumuz takım mı? Mezun olduğumuz okul? Hani kendini mesleğiyle tanımlayanlar vardır. Tarif etmeye kimliğimizi, mesleğimiz yeter mi? "Ben bir anneyim" desem beni tanımış olur musunuz?

Peki sıfatlar seçecek olsak... Sabırlı mı yoksa öfkeli mi? Kıymet bilen mi yoksa bencil mi? Sevilen olmak zorlaşınca Korkulan olan mı, Alice'in Kırmızı Kraliçesi gibi. Razı olanlardan mı, isyan edenlerden mi? En zor anda bile "orada" olan mı, korkup saklanan mı, kalp kıran mı, sarsılsa da yıkılmaz mı? Doğru mu, yalancı mı? Destek olan mı, destek isteyen mi? Uykusuz mu yoksa kararsız mı? Başarılı mı, kaybeden mi? Herkes gibi mi, herkesten farklı mı?
"Hepsi" mi, "olduğu kadar" mi?

Hangi kahraman desem... Alice mi, Şapkacı mı? Anakin mi, Darth Vader mi? Yoksa her zaman Efendi Yoda mı? Gönül Adamı mı? Bezgin Bekir mi?

Duygularımız bizi tarif eder mi? Kaç tanesi gerekir?

İsteklerimiz mi kaçındıklarımız mı? Seçtiklerimiz mi, vazgeçtiklerimiz mi?

Hem cesur hem korkak olabilir mi bir insan? Hem isteyip hep vazgeçebilir mi? Ya da hem bencil hem fedakar olur mu? Olmaz mı?

Nasıl biliriz kim olduğumuzu? Bizi nasıl bilirler? Bizi bir bilen var mıdır? Yoksa bir ömür bizi bizden iyi bilecek birini arayarak mı geçer?

Bana sormayın. Ben hiç bilenlerden olmadım. Ben soranlardanım.

Mutlaka: Leman'ın 1000. özel sayısı (Tam 20 yıl olmuş!)
Ece Temelkuran, Ece Temelkuran, Ece Temelkuran

Bu hafta sonu yarı yıl tatili! İlk sömestr bitti bile. Bir aksilik olmazsa Almanya'da olacağız.

Tatil ihtimali en kederli insanları bile hayatın yaşamaya değer olduğuna ikna edebilir. Aşk dışında pek az şey bu kadar hevesle beklenir ve yine pek az şey bize tatiller kadar zengin ve karmaşık hayaller kurdurur. Alain De Botton

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder