27 Ekim 2013 Pazar

Dünyanın en iyi mazereti

Bayram sonrası hafta fırtına gibi, ateş gibi, taş gibi geçti. İşler, güçler, toplantılar dağ gibiydi de  asıl dert insanı paçavraya çeviren enfeksiyon oldu.
Bol su, ilaç, akşamları erken yatmaca derken  haftasonu bulduk. Bu sefer can kızım hasta... Güzel gözle kısıldı. Göz kapakları kızardı. Arada bir öksürük. Ses inceldi. Neşe, coşku yerinde çok şükür. C.tesi serisini eksiksiz tamamladık. Voleybol, piyano, arkadaşlarla buluşöa, akşam bizim evde kızlar gecesi... Bu günü kanepede geçti ama. Yarın 28 Ekim. Bandoda çalıyor diye ille de gidecek. Gelsin ballı ıhlamur, gitsin mandalina. Arada bol bol sarılıp öpüşme. İşin en güzel tarafı. Bebek oluyor hasta olunca. Fırsatı kaçırmıyorum. Sayılı ne de olsa...

Blog yazdığımı duyan birisi, tüm iyi niyetiyle "neler yazıyorsun, yemek tarifleri, hayatı kolaylaştıran ipuçları falan mı?" dedi. Ne diyeceğimi bilemedim. "Yok" dedim. "Yemek tarifi değil."
Sevindim ve gaza geldim. Demek böyle bir istikbal gördü bende. İki gündür mutfaktayım. Dün kahvaltıda pankek yaptım kızıma. Akşam misafirlerime muzlu pasta yaptım. Bugün çorbalar falan...  Zaten seviyorum bu duyguyu.

Ben aslında en çok sokaklarda dolaşıp, kafede değilde hallice bir kahvede oturup çay içmeyi, bir de kitapları, dergileri seviyorum demedim. Onu da seviyorum.

Ve fakat Orhan Pamuk romanlarını çok sevmediğimi fark ettim bloggerlar. Şimdi sevmiyorum demek de istemiyorum. Çünkü beni çok etkileyen kitapları var. Benim Adım Kırmızı'yı okuyup okuyup yine okuyuşum mesela. Beyaz Kale, Kara Kitap! kar falan. Neyi sevmiyorum dedim. Bilemedim. Düşünüyorum. Bulunca yazarım.

Üst üste çok koşturmalı haftalar var önümde. Katılacağım kongreler, hazırlamam gerekn sunumlar, tamamlanacak işler, kızımın sınavları, dersleri, annemin seyahati.
Immuneks'imi alıp, bol sıvı alarak elimden geleni yapacağım artık.

Haftasonunun zirve anı: Zeyno voleyboldayken denize karşı oturup çayımı içerken Beyoğlu'nun En Güzel Abisi'ni okuduğum iki saat!

Saatler geriye alındı.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı! Yarından sonra. İlla ki bayram kutlamaya gideceğim. İlla ki!

"Beni unutmuş olmasına hiç alınmadım. Aşk dünyanın en iyi mazeretiydi." Ahmet Ümit/Beyoğlu'nun En Güzel Abisi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder