Hayatımın en güzel doğumgünü dündü bloggercanlar. Benim sürprizler kraliçesi kızım bana filmlerdeki gibi bir doğumgünü sürprizi planlamış. Öyle aynı filmlerdeki gibi. Kapıyı açıyorsun, karanlık, ışığı yakıyorsun ki elinde pastayla en sevdiğin arkadaşların bekliyor! Konfetiler, balonlar, mumlar, ... E tabii gözyaşları, kahkahalar,... Çilekli bakardi, fotoğraflar, ...
Bütün detayları benim minik kızım planlamış. Annemdeki akşam yemeğinden , pastaya, anahtarın misafirlere ulaştırılmasından, balonların şişirilip saklanmasına,...
Mutluluğu tarif etmek zor, dünkü gibi bi'şey işte.
Sevildiğini taaa içinde hissetmek, her kelimeyi kahkahayla bitirmek, çocukları, hayalleri birlikte büyütmek, ... Hiç rol yapmamak, hep kendin olmak, hiç yalnız hissetmemek, her şeyi konuşabilmek, hiç yargılanmamak, ...
Yaşlanmaya bayılıyorum. Korkularımla, kendimle, hayallerimle, umutlarımla ama en önemlisi sevdiklerimle birlikteyim. Filtresiz, fotoshop yok.
Tuhaf bir duygu. Ergenlik gibi. İhtimaller, özgürlük duygusu... Bir yanda heyecanlar, bir yanda güvende olma isteği. Yağmur yağarken hani hem evde oturup seyretmek hem çıkıp altında yürümek istersin ya... İşte öyle bir şey...
"Hani yağmur yağar ya bazen
Hani gök gürler ya arkasından
Hani şimşekler çakar peşinden
İşte öyle bir şey"
Çiğdem Talu/Öyle Bir şey
Kızıma hayranım! Nasıl yaratıcı, nasıl özel, nasıl duyarlı, nasıl özenli, ... İnsanın kendinden olana meftun olması doğal, biliyorum. Ama benim kızım başka...
Şu "doğum günüydü, yıldönümüydü işlerine takılmam ben" fikrimden vazgeçiyiim bari diyorum bloggerlarım. Çok güzel oluyormuş.
Hafta sonu sabahtan işteyim. Öğleden sonra Woody Allen'ın son filmini seyretsem... Uzun uzun yürüsem... Hava iyice sonbahar. Yağmur, serin rüzgar, ...
Seneye 40 oluyorum!
2 Ekim 2013 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Nice güzel yaşlara <:-)
YanıtlaSil