7 Mart 2010 Pazar

haşhaşlı

Önümüzdeki hafta bir üniversitenin kariyer günleri etkinliklerinde konuşma yapacağım. Şimdiden nefesim daralıyor. Kendime rağmen yapmaya çalışacağım işlerden biri daha. Heyecanlıyım! Hem kalabalık önünde çıkmak hem konuşma yapmak falan beni geriyor.
Bugün internetten falımı okudum. Haftaya işlerimi bitirmeliymişim, gerilmemeliymişim, vs. Galiba yıldızlardan yana da avantajlı haftalarımdan biri değil. Bakalım, göreceğiz...
Tüm hafta sürecek bir seyahate gidiyor kocam. Kızım ve ben başbaşayız.

Akşam yemekte annemdeydik. Annemin evinde ev yapımı haşhaşlı çörek buldum! Bir arkadaşı yapıp getirmiş. Enfesti. Yedim vallahi, en haşhaşlı taraflarından... Yemekte sarma da vardı. Haftaya türlü yıldız birikimlerinin yanı sıra diyet stresi de beni bekleyecek.

Bir kere daha aklımdan, yıllar geçtikçe kendine değer katacak, endişe değil güven yaratacak bir yaşam hayal ettim. Anneminki gibi.


Kitap: Kayıp Gül (Değmez. Hiç önermem. "Türklerin Küçük Prensi"demişmiş birisi. Küçük Prens'e çok ayıp olmuş.)



Eskidendi, Çok Eskiden

Hani erken inerdi karanlik,
Hani yagmur yagardi inceden,
Hani okuldan, işten dönerken,
Işiklar yanardi evlerde,
Eskidendi, çok eskiden.

Hani ay herkese gülümserken,
Mevsimler kimseyi dinlemezken,
Hani çocuklar gibi zaman nedir bilmezken,
Eskidendi, çok eskiden.

Hani hepimiz arkadaşken,
Hani oyunlar tükenmemişken,
Henüz kimse bize ihanet etmemiş,
Biz kimseyi aldatmamişken,
Eskidendi, çok eskiden.

Hani şarkilar bizi bu kadar incitmezken,
Hani körkütük sarhoşken gençligimizden,
Daha biz kimseye küsmemiş,
Daha kimse ölmemişken,
Eskidendi, çok eskiden.

Şimdi ay usul, yildizlar eski
Hatiralar gökyüzü gibi gitmiyor üstümüzden
Geçen geçti,
Geceyi söndür kalbim
Geceler de gençlik gibi eskidendi
Şimdi uykusuzluk vakti.

Murathan Mungan

(Hatırladınız mı? Çok güzel de bir şarkı olmuştu.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder