Adamın hayatta boş işleri olacak. Öyle bomboş, hiç bir yakışıklı tarafı olmayan.
Kemal Sunal filmlerini ezbere bilecek, eurovizyona katılmış şarkıları mesela.
Ya da Zagor'un soyadını bilecek. Olmadı Tommiks'in kız arkadaşını... Plaka numaralarını belki.
Televizyonda takip ettiği aptal bir dizi olacak ya da halı sahada futbol maçı.
Pazarda meyve seçimi uzmanlığı olacak ya da yaz akşamları komşularla okey partileri...
Bir dilim kavun, beyaz peynir, rakı koyacak kendine mesela. Tadını çıkaracak balkonda. Her çarşamba mesela...
Bir kenarda oturup gelen geçen üzerine hikayeler uyduracak aklında.
Manav vitrinleri seyretme niyetiyle sokaklarda savrulacak, ayakkabıcı, aktar, tesisatçı falan da olur.
Sokak kedilerine her sabah bir tas su bırakacak sessiz sedasız mesela...
Adam dediğin kahve falından anlamasa da arada bir kapatacak.
Birisi rüyasından bahsetmeye başlayınca "eee, hayır olsun" deyip dikkatle dinleyecek. Sonra kendininkini anlatacak heyecanla...
Piyaza sirke, kızartmaya domates sosu, o sosa sarmısak sohbetine dalacak, insanın aklına "olsa da yesek" diye düşecek.
Öğle uykusunun tadını bilecek, uyumazsa öyle yatıp tavanı seyredecek.
Adam dediğin çocukları güldürecek saçma şarkılar bilecek ezberden, komik sesler çıkaracak.
Ayna karşısında kimse yokken suratına şekiller verip türlü dans figürünü denemiş olacak.
Adam dediğin can sıkıntısı bilecek. Nasılsın sorusuna "ne olsun, can sıkıntısı" diyenin halinden anlayacak.
İlla ki bir kahramanı olacak. İster spiderman, ister keloğlan, ister tenten. Kahramanını tanıyacak ama, en inceden. Kimseye itiraf etmese de bazen kendisinin o olduğunu, dünyayı kurtardığını, padişahın kızını kaptığını ya da oskar ödül töreninde yapacağı konuşmayı hayal edecek.
Yanyana oturup konuşmasa da anlaştığı, işini gücünü değil de gönlünü bilen eşi dostu olacak.
Adam dediğin bir planın değil, hayatın bir parçası olacak. Kendisi hayat olacak.
Uzlaşmak bir seyrüseferdir. Birlikte yaşama yolculuğunun ta kendisidir. Senin olmadığın benim dünyamı, benim olmadığım senin dünyanı, ne senin ne de benim olmadığım bir dünyayı terk etmeyi becerebilmektir gerçek dünya... Bencil alemden devr-i aleme yelken açmaktır.
Nevhan Varol/Bencil alemden devr-i aleme: "uzlaşan yürekler üzerine bir seyahatname"
Psikeart: Uzlaşma
14 Eylül 2013 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
LIKE!
YanıtlaSil