5 Ağustos 2012 Pazar

Kediler, köpekler

Sevgili bloggerlarım,
Yazacak çok şey birikti diye oturuyorum. Eskiden aklımdan geçenleri yazardım bir kenara. Son zamanlarda bunu da yapmaz olduğumdan yazılmadan aklımda eskiyor yazılar. Garip bir hal, oturunca sanki yazasım yok.

Çin burçlarını öğrendim geçenlerde. Ben bir kaplanmışım. Ve hatta yükselen burcum da kaplan. Elementim "tahta". Odun yani! (bunu okuyunca sisteme inancım arttı) Bir de enerjim pozitifmiş. Şüpheli ama düşünülebilir. Şimdi bir de bu burçlar alemini keşfetmeye uğraşmadan kaplan, yani kedi halimi düşündüm. Kabul etmeliyim ki ben de bir kedi hali var. Var, di mi? Odun kısmını bir kenara bırakırsak, belirtmeliyim ki bloggerlarım çin burcundaki en karizmatik burçlardan biri kaplan. Ejderha var bir de, o da karizmatik. Ammaaaa Allah muhafaza, bunun koyunu var, faresi var, tavşanı var... Odun modun da olsa, ben kaplan olmuşum şükür.

Kaplan dediği bir kedi neticede. Kedileri düşündüm. Ben hep bir köpeksever oldum. Hatta bir köpeğim oldu. İsmi Üzüm'dü. Minnacıktı onu aldığımda. Minik bir kartopu gibiydi. Bana sorasanız dünyanın en şirin yavru köpeğiydi. Kedileri de severdim. Aslında neredeyse tüm hayvanları severim. Ama köpekler hep en sevdiğimdi. Koçluk eğitimi sırasında gözümün önünde canlanan bir yavru kediye meftun olduğumu fark ettiğimden beri aslında kedileri sandığımdan çok sevdiğimi keşfettim. Derken çin burcum da kaplan çıktı.

Köpeklerin o bitmez tükenmez enrjisine bayılırım. Hep canlı, hep heyecanlı, hep hareketlidirler. İlişki odaklıdırlar. Mühim olan sizinle ilişkileridir. Onu korumak için yaşarlar. Sevgilerini göstmekten hiç çekinmezler. Eve gelişiniz bir olaydır köpeğiniz için, yanından geçmeniz başka bir olaydır, seslenmeniz, ıslık çalmanız,... Hep sevgi dolu, hep neşe doludurlar. Hep bir yaygara, hep bir gürültü, hep bir coşku... Etrafı gezmeye bayılırlar ama boş bırakmaya gelmez, kaybolurlar! Ayarlayamazlar uzaklaşacakları mesafeyi. Koşarken, coşarken eğer sahip çıkmazsan, başlarına birşey gelir. Tedbirli değildir köpekler. Heyecanlıdır. Emek ve ilgi isterler. Ki bazen bir köpekle yaşamak çok yorucudur.

Kediler cool'dur. Biraz da kendi başına buyruk. Bana galiba bu cool hallerini fazla geldi önce. Ne bir coşku, ne bir tutku... Kedin seni sever mi, bilemezsin. Tahmin edersin, dilersin "seviyordur zahir". Yoksa ne kapıdan girdin diye bir heyecan olur, ne çıktın diye... Kendisine odaklıdır kedicikler. O isterse gelir, sessizce, isteyince gider. Öyle beraber koşmalar, top oynalamalar, çağırınca gelmeler beklenmez. Kedini bağlamazsın, gerek yoktur. Kimseye saldırmaz. Uzaklaşmaz. Tedbirlidir. Adım adım keşfeder. Küçük daireleri genişleterek. Meraklıdır ama gezmeye çıkarmak gerekmez. Kendisi keşfeder. Kediler kaybolmaz. Sevilmeye bayılırlar ama kendileri isteyince. Sessizce sokulur, kucağa kıvrılırlar. Öfkeleri, neşeleri, sevinçleri sessizce. O yüzden biraz da ürkütücüdürler sanki. Başka gezegenden gelmişler gibi. Ne hissettiğini bir türlü tam anlayamazsın.
Çok yormaz sahibini evdeki kedi. Sadece olduğu gibi kabul edilmeyi bekler. Bazen hiç nedensiz çekip gider. Sahibini ya da evini bırakıp "giden" kedi öyküsü çoktur.

Köpekler eğitilir, eğitilmeye ihtiyaç da duyarlar. Hatta eğitimlisinden kahraman köpekler çıkar. Kedi eğitim merkezi duymadım daha. Benim bildiğim kedini eğitemezsin. O sana sen ona uyum sağlarsınız.

İşte böyle düşünüp durdum bloggerlarım. Etrafımdaki insanlara bu gözle bakınca kimilerini köpeklere kimilerini kedilere benzettim.
Ben hala köpekleri çok seven bir kedi (kaplan) burcuyum.  Kedilere ilgim artıyor.

Peki günün birinde bir hayvan beslemeyi istesem bu sefer ne seçerim? Düşünüyorum...

Film: Batman-Dart Knight Rises (süper!)
Psikeart: Yeni konumuz mizah.

"En büyük korkumuz yetersizliğimiz değildir.
En büyük korkumuz ölçüsüzce güçlü olmaktır.
Bizi korkutan karanlığımız değil, ışığımızdır.
Kendimize sorarız, "Ben kimim ki güzel, yetenekli, muhteşem ve olağanüstü olayım." Aslında kimsin ki böyle olmayasın?
Kü çük oynarsan dünyaya hizmet edemezsin. İnsanlar senin etrafında güvensiz hissetmesinler diye kendini küçültmen doğru değil.
Bu sadece bir kaç kişide olan bir şey değil ki, hepimizin içinde var.
Kendi ışığının yanmasına izin verirsen, başkalarınınkini de yakarsın.
Kendi korkularımızdan kurtulursak, varlığımız kendiliğinden başkalarını da kurtarır."
Nelson Mandela/1997







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder